Kendi dillerinde Hrvatska diye geçen Hırvatistan Akdeniz’in parlayan yeni yıldızı. Ormanlar, adalar, Dalmaçya sahilleri, ovalar, Alpler ülkenin sunduklarından sadece bazıları. Hırvatistan’da birbirinden güzel 1,185 ada, 6,000 kilometre sahil şeridi, yüzlerce marina ve çok sayıda milli park var. Adaların 66’sında insanlar yaşıyor. Güneşe gelince senede 2,600 saat ışıklarını cömertçe Hırvat topraklarına sunuyor. George Bernard Shaw “Dünyada cenneti arayanlar Dubrovnik’e gelmeli” demiş, ne de iyi etmiş. Çanakkale üzerine şiir yazan Lord Byron ise Dubrovnik’i “Adriyatik’in İncisi” olarak tanımlamış. Şehir 1942 metre uzunluğundaki surlarla çevrili, içine girdiğinizde dış dünyadan izole oluyorsunuz. Kolaylıkla taksi bulabileceğiniz Pile veya Ploce kapılarının arkasındaki Tarihi Dubrovnik ’in (Stari Grad) sokaklarında dolaşmak, Barok ve Rönesans mimarilerinin muhteşem eserleri arasında yürümek, geçmişin görkeminde kaybolmak gibi. Bir şehir bu kadar mı iyi korunur, üstelik 1667’deki depreme ve 1991’deki savaşa rağmen? Venediklilerin katkısı dünyanın en güzel şehirlerinden birinin ortaya çıkmasını sağlamış. Dubrovnik şu anda an hareketli günlerini yaşıyor. 1 Kasım ile 1 Nisan arasında ise adeta hayalet şehir oluyor. Bir Euro 7,62 Hırvat Kuna’sına eşit. Fiyatları kolaylık olsun diye Euro olarak yazdım. Aşağıdaki tüm telefon numaralarına +38520’yi eklemeyi unutmayın.

 

Cuma

18.00

Dubrovnik ’i keşfetmenin en güzel yollarından biri dünyaca ünlü surlarında yürümek. 13 Euro karşılığında üç farklı noktadan surlara çıkabilirsiniz. Saat istikametinin aksi yönde yaklaşık 1,5 saat yürüyorsunuz ama kısa tutmak da mümkün. Manzaralar nefes kesici ve şehri yukarıdan görmek çok ilginç.

20.00

Dubrovnik ’in içinde kalmak isterseniz bana göre iki güzel alternatif var. Türk bir ailenin sahibi olduğu ve Mimar Sinan Kafadar’ın dekorasyonunu yaptığı Pucic Palace (Tel: 326 200, www.thepucicpalace.com) ile Prijeko Palace (Tel: 321 145, www.prijekopalace.com). Prijeko’nun altında bir şarap mahzeni, terasında da hoş manzaralı bir restoran var. Surların arasına gizlenmiş Aquarius ve Liman manzaralı Arsenal (Tel: 321 065) diğer tercihlerim.

22.00

Konusunda Dubrovnik ’in en iyisi olan Dolce Vita’da dondurma ya da krep yiyin. Surların içindeki ana caddenin adı Stradun (Placa diye de geçiyor). Sadece yayalara açık olan bu caddede piyasa yapın ve katedralin arkasındaki barlar sokağında içkinizi yudumlayarak günü noktalayın.

Cumartesi

10.00

Pile Kapısı’ndan şehre girin. Kapının girişinde 1438 yılında yapılan Onofrio Çeşmesi ile girişi 4 Euro olan Frensisken Manastırı karşılayacak sizi. Manastırda aynı zamanda Avrupa’nın en eski eczanelerinden biri var. Girişin sağındaki duvarda bulunan bir taşın üzerine çıkıp ayakta kalabilmek büyük başarı. Bunu yaparken fotoğraf çektirenleri görürseniz şaşırmayın.

11.00

Stradun Caddesi kafeler ve dükkanlarla dolu. Buradaki evler eskiden tüccarların evleri olduğundan hemen girişte dükkan bulunuyormuş, o yüzden tezgaha benzer bir bölüm ve yeşil panjurlar mimarinin tipik özellikleri. Aradaki dik sokaklarda da sürpriz bar ve restoranlar var. Festival Cafe’de (Tel: 321 148) soluklanın ve etrafı seyredin.

Placa’nın sonunda saat kulesi bulunuyor, onun önünde de Orlando Sütunu. Sütunun karşı tarafında Sponza Sarayı,arkasında Sivaslı bir aziz olan Blaise’e adanmış kilise var. St Blaise Kilisesi’nin devamında şehrin katedrali bulunuyor. İki dini yapı arasında ise Gotik tarzda inşa edilmiş olan Rektör’ün Sarayı duruyor. Dubrovnik, Ragusa Cumhuriyeti’nin başkentiyken rektörler yöneticiymiş. Saraylarına giriş 4 Euro. Rektörler tarafsızlıklarını korumak için adeta saraya hapsedilir, aileleriyle bile görüşemezlermiş. Ploce Kapısı’na yakın olan Dominiken Manastırı ise 15.ve 16. yüzyıl sanatçılarının tablolarına ev sahipliği yapıyor. Titian’a ait tablolar bile var.

13.00

İkonalarıyla dikkat çeken Sırp Ortodoks Kilisesi’ne göz attıktan sonra gidebileceğiniz Mea Culpa (Tel: 323 430) bir İtalyan restoranı. Pizza ve yemekleri gayet başarılı. Diğer bir alternatif ise Bosna yemekleri yapan Taj Mahal (Tel: 323 221). Taj Mahal’in yakınında ise cami var. Camide Türkçe yazılar ve Fatih’in ahdnamesi bulunuyor. Öğle yemeğini bir sandviçle geçirmek isterseniz Antuninska 1 adresinde bulunan Skola iyi alternatiflerden biri.

14.00

Tarihi şehre en yakın plajın adı Banje. Buradaki East West (Tel: 412 220, www.ew-dubrovnik.com) Plajı’nda keyifli vakit geçirebilirsiniz. Plaj akşam gece kulübüne dönüşüyor.

19.00

Günbatımında surların önünde yer alan Buza’da (Tel: 361 934) içki içip etrafı seyretmek lazım. Yerini bulmak zor. Pucic Palace Hotel’in devamındaki merdivenlerden çıkın, Cizvit kilisesi olan Aziz Ignatius’u geçin ve ‘Drinks’ tabelasını takip edin.

20.00

Pile Kapısı’nın girişindeki Club Nautika (Tel: 442 526, www.esculap-theo.hr) şehrin en iyilerinden. Manzara güzel, deniz ürünleri lezzetli, fiyatlar yüksek. Aynı işletmenin surların içindeki Proto (Tel: 323 234) isimli restoranının dekorasyonu şık, yemekleri gayet başarılı ve fiyatları daha ucuz. Villa Ursula’da bulunan Victoria (Tel: 440 555), liman manzaralı 360 (Tel: 322 222, www.360dubrovnik.com) ve bir sushi bar olan Bota (Tel: 324 034) diğer tavsiye edeceğim yerlerden. Hırvat şarapları çok başarılı ama kırmızı şarabı suyla karıştırıyorlar ortaya bevanda çıkıyor, beyaz şarabı da sodayla harmanlıyorlar ve gemist diyorlar.

22.00

15 Euro verip teleferiğe (Tel: 325 393, www.dubrovnikcablecar.com) binin ve şehrin gece ışıklarını tepeden seyredin. Yukarıdaki Panaroma Restaurant’ta (Tel: 325 393) hem öğle hem akşam yemeği servisi var. Hava çok sıcaksa özel kıyafetlerle girilen Ice Bar’a girip serinleyin.

23.00

La Bodega veya Razonoda isimli barlarda bir kadeh şarap içtikten sonra 16. yüzyıldan kalma bir binada yer alan Revelin Club’da eğlenin.

Pazar

10.00

Kahvaltı için Nautica’nın karşısındaki Dubravka (Tel: 426 319) veya Stradun üzerindeki Orlando’yu (Tel. 442 573) tercih edebilirsiniz.

11.00

Şimdi alışveriş zamanı, tarihi şehirde o kadar çok dükkan var ki. Prijeko 18’deki Medusa’da Çin malı yerine orijinal hediyelikler bulabilirsiniz. Mercandan yapılma mücevherlerin satıldığı Clara Stones ise Naljeskoviceva 3 adresinde yer alıyor.

13.00

Ana caddenin üst paralelindeki Prijeko Caddesi iyi restoranların olduğu bir yer. Moby Dick (Tel: 321 170) ve Konoba Rozario (Tel: 322 015) tercih ettiğim yerlerden. Hırvatistan’ın Adriyatik sahillerinde İtalyan etkisi hakim ve deniz ürünleri yaygın. Lignje dedikleri ahtapotun tadına bakın. Stone Körfezi’nin istiridyeleri uluslararası yarışmalarda ödüller almış. Dubrovnik’te risotto’ya rizot, minestrone diye bilinen sebze çorbasına manistra diyorlar. Zamanjina Caddesi üzerinde bulunan ve 1929’dan kalma Ragusa 2’de ahtapotlu risotto 12 Euro. Et sevenler Domino’da (Tel: 323 103) 19 Euro’ya mantar soslu biftek yiyebilirsiniz.

14.00

Doğayla baş başa yüzmek istiyorsanız eski limandan her yarım saatte bir kalkan feribotlarla çıplaklar plajının da olduğu yemyeşil Lokrum Adası’na gidebilirsiniz.

18.00

The Games of Thrones ve The Borgias isimli dizilerde de kullanılan Karaka (Tel:+385 1 6102 027, www.atlas-croatia.com) korsan gemisi görünümlü bir tekne, 45 dakikalık panoramik tur yapın. Vaktiniz olursa 09.00-18.00 arası tam günlük tur ya da yemekli günbatımı turları da var.

BİLGİ

“Yazılarımı farklı tarihlerdeki ziyaretlerimin ardından kaleme aldım. Kaçınılmaz olarak güncel birçok bilgi içeriyor ama güncel demek bugünün dünyasında hız ve değişimin eş anlamlısı. Bu nedenle yazılarımı referans alıp seyahat planı yaparken değişken bilgileri (tarihi mekanları ziyaret, yemek ve konaklama önerileri, ulaşım bilgileri vs.) kontrol etmeyi unutmayın. Ve siz de benim gibi “bilgi paylaştıkça güzel” felsefesine inananlardansanız, yazıları zenginleştireceğini düşündüğünüz detayları iletin. Yolunuz açık olsun, gezgin ruhunuz hiç yaşlanmasın!”