Koronavirüs salgınından doğrudan etkilenmiş olun ya da olmayın, böyle bir zamanın zihinsel sağlığınıza büyük zarar verebileceğini inkar edemezsiniz.

Bu garip zamanlarda duygularınızla yüzleşmek için uğraşıyorsanız, süreci bir tür acı süreci olarak düşünmek size yardımcı olabilir.

Yakın tarihte daha önce böyle bir şey yaşamadık - bu yüzden karşılaştırılacak hiçbir şey olmadan, neler olup bittiğine dair tüm duygularınızı elemek ve nereden başlayacağınızı bilmek zor.

Ancak şu belli ki şu andaki hislerimizin çoğu, yas tutma sürecinde hissettiğimiz duygulara benziyor. Kulağa biraz aşırı geliyor, ama mantıklı - bu süre zarfında hepimiz kayıpları yaşıyoruz. Bir işin veya güvenliğin somut kaybı, kişisel özgürlükler hissinin kaybı, arkadaşların veya sevdiklerin kaybı çünkü onları düzenli olarak göremiyoruz ve elbette hastalanırsak sağlığımızın kaybı.

Bir şeyi kaybettiğinizde, onun bizim için başka bir tarafa geçmesi için geçtiği bir süreç vardır. Bunu tanımlamanın en ünlü yolu Beş Aşama'nınkidir. 1969'da ünlü psikiyatrist Elisabeth Kübler-Ross tarafından yaratılan bu, yasın beş aşaması, kayıp hissiyle başa çıkmada bize pandemi sürecinde de yardımcı olabilir.


Birinci Aşama: İnkar

Muhtemelen hepimiz zaten Covid-19 ile bu ilk aşamadan geçtik ve biraz utançla virüs hakkındaki eski cehaletimizi hatırlıyoruz. Birçok insan, sadece birkaç hafta önce karşı karşıya kaldığımız bu potansiyel krizi tamamen inkar ediyordu ve onun büyüklüğünü kabul etmek istemiyordu.

Daha önce hiç böyle bir zamanla karşılaşmadığımızda, fikri reddetmek doğaldır - ancak bu aşamada çoğumuzun İnkar aşamasını geçtiğini söylemek doğru olacaktır. Bu aşamayı hızla geçebilmemizde maalesef virüsün etkisiyle ilgili gerçeklerin hızla tüm dünyaya yayılıyor olmasının etkisi büyük. Bu yakın zamandaki örnek de bize, özellikle sağlık konusunda, inkarın bizi dönüşü olmayan daha kötü durumlara düşürebileceği ve vakit kaybettirebileceğini öğretti.


İkinci Aşama: Öfke

Tüm kontrolün ortadan kaldırıldığını ve hayatın çok kısa bir sürede büyük ölçüde değiştiğini hissettiğinizde, kızgın hissetmek tamamen doğaldır. Muhtemelen şu anda birçoğumuzun karşı karşıya olduğu sahne - sinirliyiz, endişeliyiz ve bunun gerçekleşmesine gerçekten kızgınız.

Şu anda her şey henüz net olmasa da, sonsuza dek bu şekilde kalmayacağımızı hatırlamak önemlidir - bu durum elbet sona erecek ve biz de herkes gibi bu durumu bir zaman sonra atlayacağız. O yüzden de birçok planımızın ertelemek zorunda olduğu bugünlerde, öfkemizi diğer insanlara karşı kullanmak ya da kendimizi her türlü hastalığa yakalanmaya daha yatkın bir hale getirmemek için daha sakin kalmalıyız.

Üçüncü Aşama: Pazarlık

Bu salgın, maalesef hayatımızı çok hızlı bir şekilde devraldı ve sadece birkaç hafta önce, belki haftada birkaç akşam dışarıda yemek yediğimizi, ailemize ve sevdiklerimize sarılabildiğimizi veya istediğimiz her an rahatça alışveriş yapabildiğimize inanmak bazen zor geliyor. Kaybın, yasın pazarlık aşamasında, 'ne olup bittiğini' düşünmeye başlarsınız. Ve hayat farklıysa normale döndüğünde ne yapacağınız konusunda kendinize söz verirsiniz – şu an çoğumuzun yaptığı gibi. Elbette her şey şu anki gibi yeni bir normale değil, gerçekten normale döndüğünde neler yapabileceğimiz konusunda düşünmek, plan yapmak ya da en azından hayal etmek bize umut verir ve ruh sağlımız için bunu yapmak gerçekten önemlidir.

Şu an ‘yeni normal’de yaşamaya alışırken belki bir gece kalabalık olmayan bir yerde ailemiz ya da sevdiklerimizle bir yemekle bu geçiş aşamasını denemek de pazarlığın bir parçasıdır.

Ancak bu salgının belirli faktörlerini başkaları için değiştirebileceğiniz konusunda kendinizi ikna etmeyin - sağlık profesyonellerinin tavsiyelerine sadık kalın ve sabırlı olmaya çalışın.

Dördüncü Aşama: Depresyon

Eğer kendinizi kızgın değil daha çok üzgün hissediyorsanız, depresyon aşamasına geçmiş olabilirsiniz. Bizi birçok şeyden uzaklaştıran pandemi sürecinde evde uzun süre kalmak, kendimizi kapatmak veya yatakta daha çok kalmak cazip hale gelebilir. Çaresiz hissettiğinizde, negatif enerjiniz içe doğru dönmeye başlayabilir.

Rutinden vazgeçmeye ve olabildiğince üzüntü duygularına boyun eğmeye çalışın. Mümkün olan şartlar altında zaman zaman dışarı çıkmaya ve egzersiz yapmaya devam edin ve sevdiğiniz, sizi mutlu eden insanlarla düzenli iletişim kurun.


Beşinci Aşama: Kabul

Kederin son aşaması kabul etmektir, ancak bu durumla ilgili tamamen iyi ya da mutlu olmak anlamına gelmez. Tüm hayatımızı değiştiren bir virüsten asla mutlu olmayacağız - ama neler olduğunu anladığımız noktaya gelebiliriz ve sahip olduklarımızla çalışmaya devam edebiliriz. Bu yeni normal ile elbette birbirimize olabildiğince yardımcı olduğumuz sürece, bunun üstesinden geleceğiz.



Bu Yazıyı Paylaşın

Müge Ersan

27/03/2024
1920'lerde doğan Afro-Amerikan kökenli bir müzik türü olan Jazz, sadece melodiden ve ritimden ...
10/08/2023
Lüksün ve zarafetin önde gelen temsilcilerinden biri olan Loro Piana, Bodrum'da tanıttığı ...
07/08/2023
Barbie filmleri, çocukluğumuzdan beri bizi büyüleyen, eğlenceli ve renkli karakterlerle dolu animasyonlardır. ...

Tüm Yazılar Bitti :(