Uzun zamandır yazmıyordum isteksizlikten değil veya yazıcak birşeyim olmadığından değil belki biraz kendimi kelimelerin içinde mahkum hissetmemden olabilir. 

Türk milletinde irade kavramı çok yoğundur; fakat bastırılma, tutuklu kalma, din, devlet, ırk, cinsiyet irade kavramlarından çok ayrıdır ve işte bunlar ne yazık ki biz Türkler’de birbirine karıştırılır. 

Ne için yaşıyorsun, neye inanıyorsun, nesin, doğrun ne gibi gibi. 

Hatta ve hatta güzellik bile neye göre, kime göre.

Özgür irade varmı o bile öğretiler doğrultusundan yönlenmiyormu? Yazık ki evet öğretiler özgür irade de seçenekler sunuyor gibi gözükürken aslında tek bir seçeneğe yönleniyor. E mendilimi attım adam tuttu hayatımın erkeği geçmişte kaldığına göre nasıl bir yoldan gideceğiz. 

Bir tarafta evli ama başkalarıyla ilişki yaşayanlar, bir tarafta duygularını açıklamaya çalışan, ama korkak olanlardan çıkan karmaşık ifadeler. 

Orta yolu bulmak medcezir gibi ikili ilişkilerde inişli çıkışlı. Teknede dalgaların iniş çıkışından bile miğdesi bulunan biz insanlar, bir bulamaç yaşamayı hayat tarzı haline getiriyoruz, biz penguen değiliz ki deme cesaretini gösteriyoruz. Aslen olay şu ki; korku, tek bir kişiye teslim olma. Aslında tek bir kişiye bağlanma kendi ikiz ruhuna bağlanmadır, şahsen ben bunu 2 kez yaşadım çokta korktum sonuç uçurumdan dimdik düşen ilişkiler oldu.

İnsan en çok kendinden ve kendi düşüncelerinden korkuyor. Kendi gerçekliğinden de diyebiliriz. Soyut düşünce somut düşünce ve yaşanmışlıklar. Çoğunlukla kendi doğrularına tam zıt kişilerle beraber olup içindeki şeytana kucak açıyor. Sonra bir an geliyor o kişilikler gidiyor ve öğretiler kalıyor o öğretiler arasında içindeki şehveti susturmayı başarmak erdem midir? 

Hayatındaki kişilerin kişi hakkında düşündükleri neden bukadar önemli. Basıyorsun ağır sözü, söylüyorsun söylemek istediğini yaşıyorsun yaşamak istediğini, ertesi gün utanç, ben ne yaptım, kendimde değildim sözleri... Komik olma en çok o anda sendin bunun irade ve yaptırımların zincirlerini koparıp atmak ve kendin olmakla alakası vardı.

Ne yapıcaksın bundan sonra utanç yağmurunda ıslanacak mısın? Yoksa dans mı ediceksin yağmurun altında kızılderililer gibi, unutma en güzel sözler ve öğretiler topraktan gelir ve toprağa döner çünkü hayat dönüşümdür.

 


Bu Yazıyı Paylaşın

Hande.E

27/03/2024
1920'lerde doğan Afro-Amerikan kökenli bir müzik türü olan Jazz, sadece melodiden ve ritimden ...
10/08/2023
Lüksün ve zarafetin önde gelen temsilcilerinden biri olan Loro Piana, Bodrum'da tanıttığı ...
07/08/2023
Barbie filmleri, çocukluğumuzdan beri bizi büyüleyen, eğlenceli ve renkli karakterlerle dolu animasyonlardır. ...

Tüm Yazılar Bitti :(