Mien İstanbul ardında bir anne-kız hikayesi barındıran bir marka. Eda Sümen ve annesi Gülnur Güdül Sümen yeteneklerini ve bakış açılarını harmanlayarak kurdukları Mien İstanbul markası ile vazgeçilmez aksesuarlarımız çantalarımız için zamansız bir stil sunuyorlar bizlere. Her bir ürün aslında ayrı bir hikayeyle ve çok büyük bir emekle, ince ince işleniyor. İki kadının el emeği, göz nuru markası Mien’i ve hikayesini gelin kendilerinden dinleyelim…

Mien İstanbul, Eda Ve Gülnur’un Yani Bir Anne Kızın Hikayesi. Öncelikle Biraz Geçmişe Dönelim, Nasıl Bir Anne-Kız İlişkisi Var Aranızda?

Eda Sümen: Annem benim en yakın arkadaşım. Mien ile birlikte de iş arkadaşı da olmuş olduk. Anne kız birlikte üretiyor olmak bizim için çok kıymetli. Annemin el becerisi, üretme yeteneği ile benim modern bakışım ve iş geliştirme yönümü birleştirdik. Kendi aramızda bir iş bölümümüz var, herkes kendi kısmından büyük keyif alıyor.

Gülnur Güdül Sümen: Ben 21 yaşında anne oldum, kızımla birlikte büyüdük. Hala da büyüyoruz, onunla her gün yeni şeyler öğreniyor, tecrübeler kazanıyoruz. Birlikte böyle bir iş kurmuş olmamız da beni hem bir anne olarak hem de girişimci bir kadın olarak çok mutlu ediyor.

Tığ Ve Örgü İşini Annenizden mi Öğrendiniz? Kaç Yaşlarındaydınız?

E.S.: Ben hala pek bildiğimi söyleyemem. Merak edip öğrenmeye çalıştım ama biraz yetenek ve sevgi isteyen bir iş. Mien için annem ve kurduğu ekibi el emeklerini sergiliyorlar. Ben onlara diğer alanlarda destek oluyorum.

G.S.: Örgü örmeyi çok küçük yaşlardan beri hep sevmişimdir. Annem elişlerinde çok yetenekliydi, bana da birçok şey öğretti. Bunların arasından benim en keyif aldığım tığ işi oldu ve bunu hayatım boyunca hobi olarak hep sürdürdüm.

Profesyonel Anlamda Ne Zaman “Biz Bu İşi Yaparız” Dediniz? Markayı Ne Zaman Kurdunuz?

E.S.: 2017 yılında ilk adımı attık diyebiliriz, aslında başlangıç noktamız anneme ilgisini çekebilecek bir hobi bulmaktı. Sonrasında ise ne yazık ki babamı kaybettik ve hayata bakışımızı biraz değiştirdik, keyif aldığımız uğraşlara daha fazla eğilmeye karar verdik. Hiçbir strateji ile başlamadık. Zamanla aldığımız güzel tepkilerle evrildik diyebilirim. Mien bu süreçte büyümeye başladı.

Her karşımıza çıkan fırsatta bir adım daha atarak büyüdük. Belki de bu kadar stratejisiz olduğumuz için hala ilk günkü gibi keyifle ve şevkle işimizi yapıyoruz. Bazen aramızda konuştuğumuz ve yaptıklarımıza, geldiğimiz noktaya inanamadığımız oluyor açıkçası :)

“El Emeğinin Değeri Bence Paha Biçilemez.”

Tığ ve Örgü İşlerinin Zorlukları ve Zevkleri Nelerdir? Bu Konuda Kendini İlerletmek İsteyen Ya da Başlamak İsteyen Yeni Tasarımcılara Neler Tavsiye Edersiniz?

G.S.: Öncelikle el emeğinin değeri bence paha biçilemez. Bir fabrika bir günde binlerce ürün çıkartabilir ama bir insan için attığı her ilmeğin farklı bir değeri vardır. Ben çok severek yapıyorum, örgü bir işten çok terapi gibi benim için ama bir yandan da zamanla sürekli örgü örmekten kaynaklanan çok ağrılı sağlık problemleri ile de karşılaşıyorsunuz. Artık bir ekibim olmasına rağmen hala kendim örmeyi çok sevdiğim için bırakamıyorum. Hem sevgimizi hem de bu kadar emeğimizi kattığımız bir ürünü, kıymetini bilen kişilere ulaştırmak, insanların beğenilerini duymak buna değer dedirtiyor. “Sevdiğiniz işin peşinden gidin” demek verebileceğim tek tavsiye olabilir.

“Klasik Örgü ve Tığ İşi Tekniklerini Modern Çizgilerle Buluşturan Her Tarza, Mevsime Ve Ortama Uygun, Kullanışlı Modeller Sunuyoruz.”

Tasarımlarınızın Hangi Kombinlerle Kullanılmasını Öneriyorsunuz, Örnekler Verebilir misiniz?

E.S.: Bizim böyle bir sınırlamamız yok. Örgü çantalarımızı yaz/kış, gece/gündüz her ortamda kullanıyoruz. Plaj çantalarımız da var, gece çantalarımız da. Bizi en çok sevindiren; bizim hayal ettiğimiz kombinlerden çok, kendi kombinlerini bizimle sosyal medyadan paylaşan Mien müşterilerimiz.

Müşteriler Tarafından En Çok Hangi Ürünler Tercih Ediliyor? Popüler Olanlar Hangileri?

E.S.: Biz farklı renk ve dokulardaki ipleri karıştırarak yeni renkler ortaya çıkarmayı çok seviyoruz. Kum beji ve krem renklerini karıştırdığımız çantalarımız da yaz aylarında en popüler olanlardan. Hasır çantalarımız ise hiç modası geçmeyen ve sürekli talep aldığımız modellerimizden. Kış aylarında ise yün ve deri karışık modellerimiz daha çok ilgi görüyor. Herkes Mien’de kendi tarzı ve konforuna uygun bir model bulabiliyor.

“Zamansız Bir Tarza Sahip Ve Günümüz Tüketim Toplumunun Aksine Değer Bilen Bir Marka.”

Tasarım Sürecinizden Bahsedebilir Misiniz? Nasıl Bir Çalışma Ve Yaratım Rutininiz Var?

E.S.: Araştırmayı ve denemeyi çok seviyoruz. Bir çanta tasarlarken öncelikle ikimizin de beğenmesi ve ben bunu kullanırım demesine özen gösteriyoruz. Kendi kullanmayacağımız hiçbir modeli, sırf moda diye veya talep ediliyor diye üretmeyiz. Her ilk çantamızı yaparken bu bizim olsun, kullanalım diyoruz ama hiçbir zaman bize kalmıyor :) Bu yoğunluk ve ilgi bizi inanılmaz mutlu ediyor.

Çalışmalarınızla İlgili Henüz Gerçekleşmemiş Hayalleriniz Var Mı?

E.S.: Tabii, daha yolun çok başındayız. Birçok birlikte çalışmak istediğimiz marka var. Gördüğünüz Mien markası çalışmalarımızın dışında toptan üretim işbirliklerimiz de var. Bazı ünlü yerli ve yabancı markalara özel üretim yapıyoruz. Hayalimiz kendi markamızla da çantalarımızı yurtdışında görmek.

En büyük hayalimiz ise atölyemizi ve ekibimizi büyütmek, böylelikle daha çok Türk kadınına istihdam sağlamak ve el emeklerinin değerini görmelerini sağlamak. Bu aslında bizim için artık hayalden çok amaç oldu da diyebiliriz.

www.instagram.com/mienistanbul/