“Neden eski eşyalarını atıyorsun da eski düşüncelerinden vazgeçmiyorsun" der Platon. Düşüncelerimiz, kanılarımız ve bunun sonucu olan tepkilerimiz. Yaşadığımız olaylar kadar onlara yüklediğimiz anlamlar ve bizde yol açtığı düşünceler hayatımıza yön veriyor. Nedenler, niçinlerle hayat geçerken aslında reelde olanları değil bazen sadece kafamızdakileri yaşıyoruz. Acaba olumlu düşünürsek gerçekten olumlu mu oluyor veya olumsuzu düşünürsek negatifi mi çağırıyoruz? Kesinlikle, evet! Her zaman olumlu ya da olumsuz düşüncelerimiz birebir gerçekleşmiyor ama çok inanırsak iyi enerjileri kendimize çekme gücüne sahibiz. 

Hepimizin düşüncelerinin evrende iletilme frekansı var kimisi için bu dua etmek kimisi içinse kalkıp, harekete geçmek. Ama oldurma gücü içimizde ve bizde saklı. Kafamızda doğru kurgular oluşturup ve pozitif olumlarımızla hayatımızda fark yaratabiliriz. İnanmaksa en büyük gücümüz. İyiye inanmak, niyet etmek ve harekete geçme isteği içimizde saklı ama beynimiz, içimizdeki o cılız negatif ses bizi durduruyor, en olmadık şeyleri aklımıza getiriyor. Acabalar başlıyor ve muhalefet ediyor. Kendimize olan inancımızı kırıyor. Elimizi kolumuzu bağlıyor ve durduruyor. Sonrasında ne oluyor, koca bir HİÇ!

Kendi düşüncelerimizden yarattığımız negatiflik balonunda yaşamaya devam ediyoruz. O kadar meyilliyiz ki olumsuza ağzımızdan iyi sözcükler çıksa da düşüncelermiz bizi bloke ediyor. Bunu aşmaksa yine bizim elimizde. Olumlu düşünmek kadar isteklerimizi imgelemek ve olumlama yapmak önemli. İsteğimiz neyse onu gözümüzün önünde canlandırmak, kalpten inanarak istemek gerekli. İçimizde o kadar büyük bir güç var ki yeter ki bu gücü kendi hayatımıza akıtalım, kendimizin düşmanı olmayalım. 

Hayat kalitemizi yüksek tutmak için inşa ettiğimiz bu düşünce hapishanesinden çıkmamız şart. Öyle ki eylemlerimizde tamamen düşüncelerimiz etkilidir ve biz farkında olmadan bu canavarı büyütür ve besleriz. Bunun için o düşünceyi bırakıp, o konu hakkında konuşmamak önemli. Çünkü bütün bunlar ruh sağlığımızı etkiler ve kötü hissetmemize yol açar. Negatif düşünceleri kabul etmek ve sonrasında bırakıp gitmek gerekir. 

Bir konu üzerinde sürekli düşünmek o konuyu çözmek anlamına gelmez. Bunun yerine konunun dışına çıkmak ve farklı gözle bakmak önemlidir. Bu negatifliği bizde tetikleyen etkenlerden de uzak durmak önemlidir. Bu olumsuz etken hayatımızdaki bir akrabamız, arkadaşımız hatta bir dizi bile olabilir. Bütün bunlardan kendimizi soyutlamamız ve pozitiflikle hayatımızı sürdürmemiz gerekmekte. Düşüncelerimizi düzeltebilirsek, hayatımızı da düzeltebiliriz.