Sindirim sisteminin merkezi olan ve ikinci beyin olarak tanımlanan bağırsakların sağlığı, tüm metabolizmayı etkilor. Bağışıklık sistemi hücrelerinin yüzde 70’i bağırsaklarda bulunuyor. Peki, son dönemde günceme gelen Geçirgen Bağırsak Sendromu nedir? Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Derya Fidan, bu hastalığı şöyle açıklıyor: “Sızdıran bağırsak sendromu, bağların açılması ile ilgili bir durumdur. Bu bağlar bağırsaklardan kan dolaşımına sadece sindirilmiş besinlerin, mineral ve vitaminlerin girmesine izin veren geçiş noktalarıdır. Eğer bağırsaklardaki hücreler arası bağlar bozulursa, kan dolaşımına zararlı maddeler ve toksinler geçebilmektedir. Yine sıkı bağlar, toksinler, mikroplar ve sindirilmemiş yiyecek parçacıklarını tutmakta ve bağırsağa hasar vermektedir. Sızan patojenler ya da iyi sindirilmemiş besinler kan dolaşımına karışır, bağışıklık sistemi ise tanımadığı bu maddelere karşı saldırıya geçmektedir. Yani bağışıklık sistemi kendi dokusuna saldırmaktadır.”
Geçirgen Bağırsak Sendromu Tedavisi
Sızdıran bağırsak veya geçirgen bağırsak sorununun tedavisi mevcut. Fidan, tedavi yöntemleri ile ilgili görüşlerini şu sözlerle paylaşıyor: “Özellikle kollojenden ve fermente ürünlerden zengin beslenme modeli baz alınır ise ve sürdürülebilirse tedavi edici etkiler başlayacaktır. Geçirgen bağırsak bulgularının görüldüğü kişiler; ev yapımı kemik suyu, fermente lahana turşusu, aromatik yağlar ve tekli doymamış yağ asitlerini (Avokado yağı, Hindistan cevizi yağı gibi) rutin beslenmesine eklemeli, hazır olan her şeyden uzak durmalıdır. İlik, vücudun trombosit, eritrosit ve lökosit hücrelerinin çoğalmasına katkı sağlar. Kemik ilikleri soğuğa karşı koruyucu olmasının yanında hastalık döneminde tüketildiğinde, enfeksiyonları olduğundan daha kısa sürede atlatılmasını sağlar. Özellikle geçirgen bağırsak sendromunda yüksek kollojen içeriği sayesinde ilikli kemik suyu tüketimi önerilmekte ve ciddi iyileştirici etkileri bulunmaktadır. Aynı zamanda tereyağından sadeyağ elde edilmeli, yağın kazein formu ayrıştırılarak ghee elde edilmelidir. Hastalığın aktif dönemlerinden özellikle bu beslenme modeli her gün düzenli uygulandığında rahatlama başlayacaktır. Ayrıca omega-3 kaynakları beslenmeye eklenmeli, haftalık tüketimler aksatılıyorsa preperat formu günlük olarak takviye alınmalıdır.”