Radyo, elli milyon kişiye otuz beş yılda ulaşmışken; Angry Birds otuz beş günde ulaştı. Şüphesiz ki hız ve etkinlik çağındayız. Çoklu iletişim kanalları, bilgiye ulaşmanın kolaylığı, imkanların artması, altyapının gelişmesi, toplumların birçok konuda ilerlemesi ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan sorunlar. Zamanın yetmemesi, kirlilik, trafik ve psikolojik sorunları gibi. Bütün bu kakafoni içerisinde verebileceğimizden çok fazlasını talep eden hayat şartları. Sürekli koşuşturmak. yetişmeye çalışmak, zorlanmak ve daha fazlası için çabalamak.
Peki ya sen, en son ne zaman telefonuna bakmadan bir filmi baştan sona seyrettin? Çok güzel bir manzaranın fotoğrafını çekmek yerine hafızana kaydettin? Yediğin yemeğin gerçekten tadını aldın? Kollarını kocaman açtın ve şükrettin? Herşeye yetişmeye çalışırken insan en çok kendine geç kalıyor bu hayatta. Durup, kendini dinlemek yerine, dışarıya yöneliyor. Henüz kendini tanımamış anlamamışken, başkalarını tanıma derdinde. Ve dahası kendini kazansa bile kaybedeceği savaşların içinde buluyor.
Yorulmadın mı? Bu hız seni tüketmiyor mu? Ve, gerçekten istediğin bu mu? Hayattan kaçarcasına, süratle yaşarken, herkes birşeylere sahip olma derdinde. Esas meseleyse herşey olmaya çalışmak ve sonucunda hiçbirşey olamamak. Bu hız seni kendinden uzaklaştırıyor, farketmiyorsun. Kendinden uzaklaştıkça yine dışarıya dönüp, yardımı başkalarından bekliyorsun. Yeni yılda huzur ve mutluluk diliyorsun. Bunlar sende yoksa dışarıda hiç bulunmaz. Sakinleş ve yavaşla. Bu seni kendine yakınlaştıracak, emin ol. Nereye gideceğini ve ne yapacağını düşün ki sağlam şekilde hedefine ulaş.
Doğada telaş yoktur. Huzurludur, herşey olması gerektiği gibidir ve zorlama yoktur. Emin ol, sende kendi içinde ve kendi akışında doğanı bulacaksın. O zaman bu yeni yılda ağır ağır acele et. Kendine yaklaş. Varacağın yerden daha çok yolculuğun kendisiyle ilgilen. Tadını çıkart. Yaşamı sindir. Hızlanırken yavaşlamayı öğren ve bu latince deyime kulak ver: "festina lente"