Her ne kadar hayranlık duyulan bir meslekleri olsa da astronotlar hayatlarının büyük bölümünde evlerinden, ailelerinden uzakta bir hayat sürüyor. Aylarca sevdiklerini yakından göremiyor, temas edemiyor. O yüzden de korona virüs salgını yüzünden evlerimizde izole bir hayat yaşadığımız bu günlerde bu konuda en iyi tavsiyeleri onlardan alabiliriz. 
 

Mesela Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yaklaşık 1 yıl görev yapan Scott Kelly, 1 yıl süresince evinden, sevdiklerinden uzakta bir hayat sürdü. İşi gereği 1 yıl boyunca izole bir hayat sürdüren Kelly, Game of Thrones'u iki kez baştan sona izleyip bitirdiğini söylerken, kendisinin uzay üssündeyken temiz hava almak gibi bir fırsatının bulunmadığını, ancak şu an evlerindeki insanların penceresinden, balkonundan bunu güzelce yapabileceğini söylüyor.

ISS'de görev yapan bir diğer astronot ise Peggy Whitson de izole bir ortamda hayatı devam ettirmenin kolay olmadığını kabul ediyor, ama iyi bir iletişim kurmanın izole bir ortamda verimliliği hayli arttırdığını ekliyor. Whitson'a göre izolasyon süresi sona erdiğinde bunun değeri ilk etapta anlaşılmayacak; ancak zaman içinde insanlar kendileriyle bu denli çok zaman geçirmesinin 'minik bir hediye' olduğunu fark edecek.

Anne McClain de ISS'te çalışırken şu an dünyanın karantina sürecindeki sürece benzer bir zaman geçirdiğini, kendisinin önce hedefini belirleyip sonra sessiz bir ortamda kimsenin etkisi olmadan o hedefte ilerlediğini belirtti. McClain'a göre dijital mecralar ile sosyalleşmenin, dinlenmenin kişinin ruh sağlığına olumlu etkileri elbet var. Bunları belli bir gün içi programlama ile yapmak ise bize her zamanki rutinimizde olduğumuz hissini verebileceği için daha huzurlu olmamızda yardımcı olacaktır.

Bir dönem ISS’de görev alan Kanadalı astronot Chris Hadfield ise evden çalışanlara bir günlük bir haftalık ve bir aylık planlar yapmalarını ve bu planlara uymalarını öneriyor.