Morbid yani süper şişmanlar dünyada gün geçtikçe sayıları artarak hem kendi sağlıklarına hem de ülkelerin sağlık harcamalarının artması açısından ciddi yük oluşturmaktadır. Bu kadar ağır bedenlerin ağır da sorunları bulunmaktadır. Morbid şişmanlar psikolojik olarak ağır depresyon ile mücadele etmekte, yalnız bir yaşamın pençesinde sosyal çevre edinmek için çabalamakta, fiziksel ve metabolik sağlık sorunlarına yönelik birçok tedavi ile hayatlarını devam ettirmek durumunda kalmaktadır. Genel anlamda zayıflamak için çaba sarfetmeyip daha fazla yemek yemeye yönelerek hayatlarını büyük bir çıkmaza doğru sürüklemektedirler. Sonuçta da mide ameliyatları tek çare olarak seçilen zayıflama yöntemi olmaktadır.


Morbid tip şişmanlığa sahip ailelerden mutlaka bir ferdinde 8 kat daha fazla bu tip şişmanlık riski artmaktadır. Ve yaşam beklentisi super şişman olan kadınlarda 5, erkeklerde 10 yıl kadar kısalmaktadır. Hiç kilo sorunu yaşamayan veya çocukluk çağından bu yana kilo problemi olan her birey eğer ailede en az bir kişide super şişmanlık varsa ileride mutlaka morbid şişman olabilir diyebiliriz. Şişman bir kişinin süper şişman bir kişi haline gelmesini sağlayan altta yatan en önemli nedenler yemek yemeyi arttıran psikolojik nedenlerdir. Bu sebepler kişide yemeğin bir morfin etkisi yaratarak bağımlılığa dönüşmesini sağlar. Şişmanladıkça kendine güvenin azalması, yemekten alına zevkin doruğa çıkması ile tüm psikolojik sorunlar ile başedememe durumunda yemeği hayatının merkezine koyması ve şişmanladıkça zayıflama fikrinden uzaklaşma bir kişiyi yıllar boyunca süper şişman hale getirmektedir. Kadınlarda erken çocukluk döneminde yaşanan cinsel taciz, ergenliğe girerken bedende olan değişimleri kabullenememe ve vücut hatlarını kapatmak için fazla yemeğe yönlenip hızla kilo alma süper şişman olmak için temel sebepler diyebiliriz. Bir de beyinde yemek yeme merkezimizde olan tümör, kafa travması veya radyoterapi tedavisi sonucu direk doyma merkezindeki etkilenmeye bağlı olarak aşırı yeme de morbid obezite ile sonuçlanabilmektedir.  


1- Çocğunuzun Yeme Miktarını ve Kilo Alım Hızını Takip Edin:

Vücudumuz yediği yiyeceklerin içindeki tüm sağlık bileşenlerini önce dokularımız için kullanmaya yöneltir. O nedenle yaşına uygun olmayan fazla miktarda besin tüketimi olunca dokuların ihtiyacından fazla olan sağlık bileşenleri büyüyen çocukta kas değil yağ depolarına dönüşür. Ve eğer çocuk 5 yaşından sonra büyürken her ay 500 gram ile 1 kg alıyor ise bu sağlıklı büyümenin değil obezitenin sinyali demektir. Bugün çocuklarımızı iyi gelişmiş değil yaşlarına göre fazla yedikleri ve buna bağlı olarak hızlı büyüdükleri için yağ depoları da fazla. Ülkemize ait son veriler çocukların büyüme sürecinde beklenen boylarının 2 cm kısaldığı ama kilo artışının ise hızla arttığını göstermektedir. Büyümenin şzelmi için 18 yaşa kadar Pediatri Uzmanı ve Diyetisyen kontrollü bir yakın takip süper şişman veya şişman olmaktan koruyan  ilk temel yoldur.


2- Anne Sütü Vermeli ve Emzirme Süresi Doğru Uygulanmalı:

Doğumdan sonra sadece 6 ay kadar tek başına anne sütü ile beslenen bebeğin yetişkin olduğu dönemde şişman olması beklenmez. Fakat anne sütü sonrasında doğru ek besin ve büyüme sırasında doğal besinler ile sağlıklı beslenme şartıyla. Anneler bebeklerini emzirirken mutlaka göğüsteki sütün tamamen boşalmasını sağlayarak emzirmeyi sonlandrımalıdır. Çünkü anne sütü ilk gelmeye başlandığında karbonhidrattan zengindir ve kan şekerini bebekte yükseltir. Sonuna doğru yağdan yüksektir ve doyurur. Aşırı şişman kişilerin bebeklik döneminde emzirmede annelerin hata yaptığını gözlemliyoruz. Anne bebeğini emzirirken doğru zamanlama ile emmeyi sonlandırmadığı için bebeğin sık acıkkarak ağladığını görüyoruz. Ağlayan bebeği susturmak için de aileler ekstra mama veya farklı besinler vererek bebeği sürekli açlık savaşına sokup daha hayatın ilk yıllarında sık yeme davranışını öğreterek şişmanlamayı kolaylaştırmaktadır. 


3- Doygunluğu Sağlayan Besin Seçimlerini Sağlayın:

Genelde süper obez olan kişilerin çocukluklarında doygunluğu tam sağlayamayan yüksek şeker, tuz ve yağ içeren yiyeceklerle sağlıksız besinlerle beslendiğini gözlemliyoruz. Bu yiyecekler çok kalorili ama insulin direncinin çocukluk dönemde gelişmesini tetikleyen en tehlikeli besinler. Doyum çocuklara çorba, kuru baklagiller, yağsız et çeşitleri, yoğurt ve yumurta gibi besinlerle sağlanmalıdır. Ve doyana kadar sebze, meyve yeme alışkanlığı sağlanmalıdır. Çocuklar mümkün olduğunca paket yiyeceklerden uzak durmalıdır. Çünkü paket tüm besinler yüksek yağ, şeker ve tuz içerip yaşamın her döneminde aşırı şişmanlamaya zemin hazırlayabilmektedir. 


4- Hedonik Beslenmeye Alıştırmayın:

Her anne çocuğu yedikçe mutludur. Ne kadar yediği çocuğun obez olmasını sağlayan en önemli etmenken fazla yemek yiyen çocuk her zaman annenin duygularının tatminkar olmasını sağlar. Fakat fazla yiyen çocuklarda damak zevki gelişir ve doymadan bağımsız hedonism dediğimiz duyu açığa çıkar. Hedonizm bir besinin tat özelliğinin ortaya çıkmasında bireysel algı, koku, kıvam ve besinin yağ içeriğini fark etme durumudur. Aşırı şişmanlar tok olup olmadıklarını belirlemekten çok öğünü belirli bir saatte yemek yerine beyinde hayal ederek lezzetli tüm besinleri günün her anında açlıktan bağımsız olarak fazlaca yemeyi sağlarlar. Böylece yemek yeme sonrası zevk, mutluluk ve çıkarların tatmin olma duyguları ön plana çıkıp her duygu durumu çöküşünde mutlu olmak için hedonic yeme alışkanlığı geliştirirler. Yemeklerin çocuklarınızda öğün düzeninde olması gerektiğini çocuk sofraya oturmaya başladığı zamandan itibaren eğitmeyi unutmayın.



5- Annenin Hamilelik Süresince Doğru Kilo Alması Önemli:

Hamile annelerin modern yaşamın getirdiği baskılar sebebi ile kilo almadan bu süreci geçirmeyi akıllarına koyduklarını görüyoruz. Bu hamilelik süresince yetersiz kalori alumina dolayısıyla vitamin ve mineral yetersizliğine sebep olarak çocukların anne karnında iyi gelişememe riskini arttırmaktadır. İyi gelişemeyen bebek düşük doğum ağırlıklı doğmakta ve ileriki yıllarda bu kadar zayıf doğan bebek yaşamda kalmak için daha fazla metabolic çaba göstererek hızla kilo almaktadır. Çocukluğu çok zayıf olan çocukların % 10’unda aşırı şişman olma riski 2 kat fazla olduğunu belirtmekte fayda var. Bu sebeple anneler hamile kalmadan önceki kilo durmuna göre uygun ağırlık kazanmaları normal kilolu çocuk doğrumaları için şarttır. Kilolu başladıysa en fazla gebelik süresince 5 kg, normal başladıysa 7-8 kg kilo almak yeterlidir.



 

6- Yemeğin Fizyolojik İhtiyacı Karşılamasını Sağlayın:

Birçok aşırı şişman kişiyi değerlendirdiğimde duygusal açlığa bağlı yemek yediğini görüyorum. Duygusal açlık genelde acıkmamı arttıran bazı uyaranlar sonrasında ortaya çıkmaktadır. Aşırı kilolu kişilerde kaçmak istenilen durumlar, yüzleşmek istenmeyen duygular ve yaşamda doğal karşılaşılan bir probmeli çözemeyince açığa çıktığını gözlemliyorum. Ve çikolata, bisküvi, tatlı ile dondurma bu durumlar karşısında dikkatin yaşanılanlardan başka şeye geçici kaymasını sağlayarak yeme davranışı bozukluğunun tetiklenmesinde rol oynamaktadır. Kilo aldıkça birey depresyonu artar, sinirli olur, yedikçe beden algısı bozulur ve sonunda haz temelde yemek olarak bireyi avucunun içine alır. Bu sebeple çocuklara büyürken psikolojik olarak yakın takip edilmelidir. Ve düşük kalorili bol vitaminli alternatifler, besleyici değeri yüksek öğünler, okulda doğru seçim yapmasını sağlayacak yiyecek alternatiflerini ailenin mutlaka çocuğuna öğretmesi gerekmektedir. Böylece aşırı kilo alımının önüne çocuk yaşta geçmek mümkün olabilmektedir. 



 
7- Spor Çocuğun Yaşamının Parçası Olmalı:

Şişmanlamayı kolaylaştıran ana etmenlerden en önemlisi aktivitesiz yaşamdır. Çocuklar modern yaşamda yürümeyen, okullarda spor yapmayan, ailelerle aktif bir hayatı paylaşmayan ve sürekli yemek programlarında bulunan birer varlık olarak hayatı sürdürmektedir. Okul öncesi dönemden itibaren çocuğunuzu doğru spor aktivitesine yönlendirmeyi ihmal etmeyin. Yüzme, jimnastik, tenis, basketbol, futbol mutlaka yaşamlarında olsun. Bu sporları yaptırırken çocuğunuzun eğlenmesini sağlayın. Sporu yaşamın normal bir parçası olmasını algılatın yarışma yapması gerektiğini değil. Spor yapan, şekerli içecek içmeyen, yüksek yağlı yemeği tercih etmeyen çocukların yaşam boyunca kilo sorunu yaşamadığının altını çizmekte yarar görüyorum.


8- Bağırsakları Sağlıklı Tutun:

Çocukluk döneminden itibaren sağlıklı bağırsak aşırı şişmanlık için süper bir kalkandır. Bağırsak iç dokusunun sağlık bütünlüğü kalorilerin dengeli vücuda yayılmasını sağlamaktadır. Bağırsakların sağlığı şekerli yiyeceklerin tanıştırılmaması ile mimkündür. Çünkü sofra şekeri içeren yiyecekler bağırsaklarda mikrobiyal fermentasyon sayesinde hızla emilmekte ve karaciğer yağlanmasını sağlamaktadır. Bağısaklarda bu sağlıksız ortam yiyeceklerin hızla emilmesini sağlayarak fazladan 150 kalori almaya bu durumda şişmanlamayı hızlandırmaya destek sağlamaktadır. Şeker ve şeker içeren besinleri yaşam boyunca hem sağlıklı çocuklar hem de ailelerinde aşırı şişmanlık sorunu yaşayan kilo almaya yatkın riskli çocuklara mümkün olduğunca tanıştırmamakta fayda var. 


Bu Yazıyı Paylaşın

Selahattin Dönmez

27/03/2024
1920'lerde doğan Afro-Amerikan kökenli bir müzik türü olan Jazz, sadece melodiden ve ritimden ...
10/08/2023
Lüksün ve zarafetin önde gelen temsilcilerinden biri olan Loro Piana, Bodrum'da tanıttığı ...
07/08/2023
Barbie filmleri, çocukluğumuzdan beri bizi büyüleyen, eğlenceli ve renkli karakterlerle dolu animasyonlardır. ...

Tüm Yazılar Bitti :(